Büyük İstanbul Depremi 2065'e Kadar Bekleniyor! MATAM Direktörü Prof. Dr. Cenk Yaltırak'tan Çarpıcı Açıklama

İTÜ MATAM Direktörü Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Marmara bölgesinde kaçınılmaz olan büyük depremin 2065 yılına kadar meydana geleceğini belirtti. Bu zamanda rehavete kapılmamak gerektiğini vurguladı: "Deprem yarın da meydana gelebilir."

Büyük İstanbul Depremi 2065'e Kadar Bekleniyor! MATAM Direktörü Prof. Dr. Cenk Yaltırak'tan Çarpıcı Açıklama

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve İTÜ Marmara Bölgesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (MATAM) Genel Müdürü Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Hilmi Hacaloğlu'nun YouTube kanalında önemli bilgiler paylaştı. Yaltırak, büyük Marmara depreminin yaklaştığını ve bu olayın en geç 2065 yılına kadar yaşanabileceğini dile getirdi. Ancak, bu tarihin insanları rehavete sevk etmemesi gerektiğini, zira depremin yarın bile gerçekleşebileceğini vurguladı.

MATAM'IN KURULUŞ SÜRECİ VE HEDEFLERİ

Yaltırak, MATAM'ın kuruluş hikayesini ve merkezinin amaçlarını detaylandırdı. Deprem araştırmalarına kendini adamış biri olarak, 2003 yılında dönemin Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Genelkurmay Başkanlığı'na 300 sayfalık bir rapor sunduğunu belirtti. Bu raporda, Türkiye'nin dağınık durumdaki uzman insan kaynağının bir araya getirilmesinin ve depreme hazırlık için kurumsal bir yapının tesis edilmesinin gerekli olduğunu ifade etti. Ancak o dönemde bu önerilere pek ilgi gösterilmedi. Yalnızca dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın, "Bu işi siz yapacaksınız. Bu tespit tanelerini ve ipini bulmak sizlerin görevi." diyerek ona ilham verdiğini aktardı.

Yaltırak, süreçte karşılaştığı zorlukları paylaşarak, "Bir araştırma görevlisiyim, doktoramı yeni tamamlıyorum... Medya olmadan görünmezsiniz." diyerek bilimsel çalışmalarının yeterince görünür olmadığını ifade etti. Ancak 2019'da meydana gelen Silivri depremi sonrasında medyanın dikkatini çekmeyi başardı ve bu sayede çalışmalarını daha geniş kitlelere ulaştırma imkanı bulduğunu anlattı.

İŞ BANKASI'NIN KATKISI VE GEMİ BAĞIŞI

6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen Maraş depremlerinin ardından Marmara bölgesine yönelik sorular artınca İş Bankası'nın desteğini aldıklarını belirtti. Bankanın projeye 6.1 milyon Euro katkı sağladığını ve bu desteğin, verilerin yalnızca kamu yararına kullanılacağını ve proje aşamalarının doğru yönetileceğine dair karşılıklı taahhütler içerdiğini vurguladı. Yaltırak, bu finansmanın bilimsel araştırmaların bağımsızlığını sağladığını, "İş Bankası bizden bu haritaları istediği zaman vermeyecek; böyle bir zorunluluğumuz yok." diye açıklık getirdi.

Yaltırak, MATAM'ın araştırma kapasitesini artırmak adına bir araştırma gemisine ihtiyaç duyduklarını, bu gemi için 350 bin dolar toplamakta zorlandıklarını sözlerine ekledi. Birçok holdingden ve varlıklı iş insanlarından destek alamadıklarını, bu durumun kendisi için büyük bir hayal kırıklığı yarattığını ifade etti. Nihayetinde, Fenerbahçe Spor Kulübü eski başkanı Aziz Yıldırım'ın kendisine, geminin ana bedeli olan 350 bin doları bağışladığını, 70 bin dolarlık KDV'yi ise kendi ve eşi Kezban Yaltırak’ın emeklilik birikimlerinden karşılama teklif ettiğini aktardı. Aziz Yıldırım, teklifi duyduğunda, "Veririm ama neden KDV veriyorum ki?" şeklinde itiraz etti, buna karşılık Yaltırak, "Eğer 350 bin verirseniz, KDV'yi ben karşılayacağım." diyerek ikna ettiğini açıkladı, Yıldırım bu duruma gülümseyerek onay verdi. Yaltırak, Türkiye'deki iş yapma anlayışına dair, "Hiç kimsenin düzgün bir iş yapabileceğine, bir bankanın düzgün iş yapabileceğine, bir akademisyenin de namuslu biri olabileceğine inanmıyor." yorumunu yaptı.

DEPREM SENARYOLARI VE KENTSEL DÖNÜŞÜM ELEŞTİRİLERİ

Yaltırak, merkezlerinin yürüttüğü araştırmalar sonucunda Marmara Denizi'nde 20 kilometre derinliği kapsayan üç boyutlu bir fay haritası ortaya koyduklarını açıkladı. Bu haritalar, Marmara bölgesindeki depremlerin tekrar etme aralıklarını ve gerilim birikimlerini hesaplamaya imkan tanıyor. En büyük riskin, 1509 depreminin etkilerinin hissedildiği Doğu Marmara fayında olduğunu belirten Yaltırak, Kayıkara ve Kahramanmaraş depremlerinin gösterdiği gibi, birçok fay parçasının aynı anda hareket etmesinin olası olduğunu ve bunun 7.8 büyüklüğünde bir depreme yol açabileceğini ifade etti.

Yapılan istatistiksel çalışmalar neticesinde, Marmara'daki depremlerin periyodlarının ikinci tura geçtiğini ve bunun önümüzdeki 40 yıl içerisinde büyük bir deprem olasılığını artıracağını dile getirdi. Ancak bu sürecin yarın başlayabileceğini, "2065'e kadar yatan biri olamayız. Yarın da bu gerçekleşebilir." şeklindeki uyarısıyla vurguladı.

Prof. Dr. Yaltırak, kentsel dönüşüm süreçlerini de eleştirerek mevcut uygulamaların "rant odaklı dönüşüm" haline dönüşmesine dikkat çekti. Özellikle Etiler, Ulus gibi eski ve yıpranmış binaların bulunduğu mahallelerde, bu binaların yaşlılıkları sebebiyle topluca yıkılma kararlarının alınmasını "soygun" olarak tanımladı. Doğru bir yaklaşımın her binanın kendi risk analizinin yapılması, gerekli görülüyorsa güçlendirilmesi ve yıkılması gerekiyorsa yıkılması gerektiğini savundu. Bu yaklaşımın, milli servet açısından büyük bir tasarruf sağlayacağını ve kentin tarihi yapısını koruyacağını vurguladı.

TSUNAMİ RİSKİ VE BİLİMSEL YAKLAŞIM

Yaltırak, Marmara Denizi'nde 18 adet denizaltı heyelanın bulunduğunu ve bir depremin bu heyelanları tetiklemesi durumunda tsunami oluşma ihtimalinin bulunduğunu ifade etti. 1509 yılında meydana gelen tsunaminin, bu heyelanlardan biri tarafından tetiklendiğini ve Samatya'daki surları aşarak 6 metrelik dalgaların oluştuğunu belirtti. MATAM, bu heyelanları inceleyip tsunami risklerini modelleyecek ve elde edilen tüm verileri kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşacaklarını açıkladı.

Yaltırak, kendisinin bir kamu görevlisi olarak kamu yararına çalışmak zorunda olduğunu dile getirerek, "Hem devletten maaş alıyorum hem de ülke için hiçbir şey yapmamam, kendi çıkarım için çalışmam devlet anlayışıma, ideolojik perspektifime terstir." ifadesinde bulundu. MATAM, tüm verileri açık bir biçimde sunmayı ve herkese bu bilgilere erişim imkanı sağlamayı taahhüt ettiğini vurguladı.