Rekor Sıcaklıklar Elektrik Tüketim Alışkanlıklarımızı Radikal Şekilde Değiştiriyor!
Temmuz ayındaki olağanüstü sıcaklıklar, Türkiye'de klima kullanımını artırarak elektrik tüketimini saatlik 59 gigavatsaat ile tarihindeki en yüksek seviyeye taşıdı. 28 Temmuz'daki bu rekorun yüzde 18'i soğutma ihtiyaçlarından kaynaklandı.

Geçen ay, Türkiye tarihinde son 55 yılın en yüksek sıcaklıklarının gözlemlendiği bir temmuz dönemi yaşandı. Bu olağanüstü sıcaklıklar, artan klima kullanımıyla birlikte saatlik elektrik tüketiminin tüm zamanların rekoruna ulaşmasına sebep oldu. Uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember'in son raporuna göre, sıcaklıkların artmasıyla birlikte artan klima kullanımı elektrik tüketiminde büyük bir artışa yol açıyor.

Bu bağlamda, Türkiye'deki her bir sıcaklık derecesi, 0,77 gigavat ek elektrik üretim kapasitesine ihtiyaç duyulmasına yol açıyor. Başka bir deyişle, eğer sıcaklık 22 dereceden 32 dereceye yükselirse, bu artan elektrik ihtiyacını karşılamak için Atatürk Hidroelektrik Santrali'nin üretim kapasitesine eşdeğer en az 3 yeni santral devreye alınması gerekiyor.

Rapor, Türkiye'de yaz aylarında 12.00-18.00 saatleri arasında klima kullanımı oranının yüzde 10'un üstüne çıktığını ortaya koyuyor. Bu durum, soğutmanın artık sadece bir lüks değil, elektrik şebekesi üzerinde kritik bir yük haline geldiğini gösteriyor. Özellikle kısa süreli elektrik talebindeki artışlar, elektrik hatları ve trafo merkezlerinde anlık yüklenmelere yol açarak arıza ve kesintileri de artırma riski taşıyor.

Ember'in araştırmasına göre, elektrik şebekesindeki yükü hafifleterek riskleri azaltmanın yolu güneş enerjisine dayalı çözümlerden geçiyor. Güneş enerjisi, günün en sıcak saatlerinde elektrik üretimi yaparak artan soğutma talebine doğal bir şekilde karşılık verebiliyor. 2024 yaz aylarında, güneş enerjisi bu saatlerdeki elektrik talebinin yüzde 20'sinden fazlasını karşıladı.

SOĞUTMA TALEBİNDE DEVAMLI BİR ARTIK OLACAK
2023-2024 döneminde Türkiye'de sadece alan soğutma kaynaklı elektrik tüketiminin yüzde 19 artış göstermesiyle bu rakam 10 teravatsaat seviyesine ulaştı. Bu miktar, Türkiye'deki mevcut elektrikli araç sayısının 15 katı olan yaklaşık 4 milyon aracın bir yıllık şarj ihtiyacına karşılık geliyor. Eğer mevcut eğilim sürerse, Türkiye'de soğutma talebinin 2030 yılına kadar 2 katına, 2035 yılına ulaştığında ise 3,5 katına çıkması tahmin ediliyor.

ELEKTRİK KULLANIM ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞİYOR
Küresel ısınmaya bağlı sıcaklığın artması, Türkiye'nin elektrik tüketim alışkanlıklarını da değiştirmeye başladı. Son on yıl içinde elektrik talebinin zirveye ulaştığı saatlerdeki tüketim oranı 1,5 kat artış gösterdi.

Ülkede, 2008 yılına kadar zirve elektrik talebi genellikle kış aylarında gerçekleşirken, 2008 sonrasında en yüksek talep yaz aylarındaki soğutma ihtiyacından kaynaklanan bir değişim gösterdi. 2025 yılı itibarıyla, yaz ve kış mevsimleri arasındaki elektrik talebi farkının 2008'e kıyasla 12 kat daha fazla olması bekleniyor.
Ember Enerji Analisti Bahadır Sercan Gümüş, bu büyüyen talebi daha iyi anlayabilmek adına klima kullanımıyla ilgili detaylı bir envanter çalışması yapılmasının yanı sıra enerji verimliliği politikalarının güçlendirilmesinin de önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca, şebeke esneklik çözümlerinin yaygınlaştırılması gerektiğine dikkat çekti.

Gümüş, Türkiye'nin güneş enerjisinin günün en sıcak saatlerinde sunduğu yüksek üretim sayesinde, artan soğutma talebini temiz ve sürdürülebilir bir biçimde karşılayarak şebeke üzerindeki baskıyı azaltabileceğini belirtti.